Ebeveynler ve çocukları aynı sıralarda dillerini öğreniyor 2025-05-13 09:12:13   ŞIRNEX - Cizîr'de Birca Belek Dil ve Kültür Derneği'nin açtığı kursta, çocuklar; anne ve babalarıyla aynı sıralarda anadillerini öğrenmek için dirsek çürütüyor.    Şirnex'in Cizîr ilçesinde dil eğitimi veren Birca Belek Dil ve Kültür Derneği, Kürt dilinin bugünkü standartlarının temelini oluşturan Celadet Elî Bedirxan adına çocuk sınıfı açtı. Çocuk sınıfında, 13 öğrenci anadillerini öğrenmek için ter döküyor. Şu anda Kürtçe alfabeye adım atan çocuklar, bir yıla yakın dil eğitimi görecek. Dernekte, yalnız çocuklar değil, ebeveynleri de anadillerini öğrenmek için çocuklarıyla diresek çürütüyor.    İki çocuğuyla birlikte anadil eğitimi gören Selîm Külter, anadilinde eğitim almaktan çok mutlu olduğunu belirterek, "Buraya gelerek dilimize sahip çıkıyoruz. Üç çocuğumla buraya haftanın iki günü gelip eğitim alıyorum. Evde de çocuklarımla birlikte çalışıyoruz. Çocuklarının kendi anadilinde dilinde eğitim alması çok güzel bir şey. Kürtçe değilse çocuklarım başka bir dil konuşamaz. Her Kürt ailenin anadiline sahip çıkmasını ve kendi dilini konuşmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.   Külterin birlikte eğitim gördüğü çocuklarından Warşîn Külter, "Buraya gelip kendi anadilim de eğitim almaktan çok mutluyum ve her Kürt çocuğunun kendi ana dilinde eğitim almasını istiyorum. Eve gittiğimde üçümüz birlikte çalışıyoruz. Kendi dilimi konuşmak ve yaşamak istiyorum" diye konuştu.   Çocuklardan Şervan Külter ise, "Kürt dilini çok seviyorum ve tüm arkadaşlarımın buraya gelip Kürtçe eğitim almasını istiyorum. 15 Mayıs Kürtçe Dil Bayramı kutlu olsun" dedi.     4 KARDEŞ AYNI SINIFTA    Üç kız kardeşiyle aynı sınıfta anadil eğitimi gören 11 yaşındaki Halit Deniz anadilinde eğitim almaktan çok mutlu olduğunu söyleyerek, "Birca Belek Derneği'ni çok seviyorum. Burası çok güzel bir yer. Nasıl ki günde 5 vakit namaz kılmak farz ise anadilimizi konuşmak da farzdır. Üç kız kardeşimle buraya geldik ve anadilimizi öğrenmek istiyoruz. Bizim ilkin kendi anadilimizi bilmemiz gerekiyor. Kendimi buraya ait hissediyorum. Benim çağrım çocukların buraya gelip kendi anadillerinde eğitim almaları. Türkçe öğrendikten sonra anadillerini de bilmeleri gerekiyor. Tüm Kürtlerin 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı kutlu olsun" şeklinde konuştu.    60 YAŞINDA VE ÇOCUKLARLA EĞİTİMDE    Çocuklarla aynı sınıfta anadilde eğitim gören 60 yaşındaki Hadi Ücün hem yetişkinlerin hem de çocukların anadili yaşatmak gibi bir sorumluluklarının olduğunu ifade ederek, "Ben buraya Kürtçe dilbilgisi öğrenmeye geliyorum. Dil için direnmek herkes için gerekli. Kendi dilbilgimizi bilsek, yazsak iyi olur. 60 yaşındayım, ama buraya kendi anadilimi daha fazla öğrenmeye geliyorum. İnsan her dili bilmeli. Anadilini bilmeyen Allah'ı inkâr eder. Allah bize bu dili verdi ve biz de bilmeliyiz. Bir insanın birkaç dil bilmesi iyidir ama en önemlisi anadilini bilmesidir" diye belirtti.   'ANA DİLDE EĞİTİM ÇOCUKLARI BAŞARILI KILIYOR'    Çocukların derslere ilgisinin yoğun olduğunu kaydeden eğitmen Asiye Altıntaş, şöyle devam etti: "Atölyelerimiz başlayalı neredeyse 2 ay oldu. Bu atölyelerden biri de dil atölyeleri. Şu anda bir çocuk sınıfımız var. Sınıfımız çocuk sınıfı ama yetişkinler de var. Derneğimizin kurallarına göre çocuk sınıfı yetişkin sınıfından ayrı olmalıdır. Ancak ben özel bir sınıf yapmak istedim. Şu anda 7 yaşında ve 70 yaşında öğrencilerim var. Bu aynı zamanda 7'den 70'e Kürtlerin Kürtçe mücadelesi anlamına geliyor. Çocuklar özellikle çok ilgi gösteriyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor. Burada beni en çok etkileyen şey, devlet okullarında öğretmen Kürt çocuklara soru sorduğunda kimse el kaldırmıyor ve hemen cevap vermiyor. Ancak burada çocuklara soru sorduğumuzda hepsi hep birlikte el kaldırıyor ve cevap veriyor. Bu ne anlama gelir? Bu çocukların üzerindeki dilin önemi ve etkisi anlatılıyor. Kürtçe düşündükleri ve hissettikleri için anlamakta zorluk çekmiyorlar. Kendi ana dilinde eğitim gören çocuk daha başarılı oluyor ve daha çabuk anlıyor."    Anadil dışında temel eğitimin çocukların başarı durumu ve hayatlarını olumsuz etkilediğini dile getiren Asiye Altıntaş, sözlerini şöyle  sürdürdü: "Bugün bu topraklarda yaşıyoruz, ama yabancı bir dil de eğitim görüyoruz. O dilde uyanıyoruz, o dilde oturuyoruz. İnsanlar düşüncesini, acısını, ıstırabını, öfkesini kendi dillerinde dile getiriyorlar. Çocuklarımız evde hep Kürtçe konuşuyor. Ancak devlet okullarına gittiklerinde yabancı bir dile maruz kalıyorlar. Bu da onların kendilerini aşağıdan görmelerine, farklı hissetmelerine, güçsüz hissetmelerine neden oluyor, burada o farkı, ayrımı gözlemliyoruz. Burada dilin çocuklar üzerindeki önemini görüyoruz."    TEKNOLOJİNİN DİL ÜZERİNDEKİ ETKİSİ   Anadilini korumak ve yaşatmak için ebeveynlerin omuzlarına büyük bir sorumluluk düştüğünü kaydeden Asiye Altıntaş, şunları dile getirdi: "Ne yazık ki teknolojinin gelişmesiyle birlikte bazı şeyler de zamanla ölüyor. Teknolojinin kültür ve dil üzerinde olumsuz etkileri çok var. Bu çağda sosyal medya o kadar gelişti ki çocuklar da olumsuz etkileniyor. 21'inci Yüzyıl'ın modern hapishanesini yarattılar diyebiliriz. Çocuklar evlere kapatılıyor ve dışarı çıkmıyor. Dışarı çıkmadıklarında telefonlarla oynuyorlar ve ona maruz kalıyorlar ve iletişim sorunu yaşıyor ve dilleri zayıf kalıyor. Bu konuda ebeveynlerin sorumluluk alması gerekiyor. Çocukların kahkahaları, ağlamalarını ve çığlıklarını Kürtçe olması ebeveynlerin omuzlarına düşüyor. 21'nci Yüzyıl'ın Kürtçenin tanındığı ve Kürtçenin eğitim dili haline geldiği, statü aldığı yüzyıl olmasını umuyoruz. Bunun için de bizlerin hep bir birlikte daha çok çabalamalıyız."    MA / Zeynep Durgut