Çocuğu intihara sürükleyen iki zanlı yine tutuklanmadı 2025-07-03 15:22:29 WAN- Erdîş’te E.A. adlı çocuğun tecavüze maruz kaldıktan sonra intihara sürüklenmesine yol açan M.B. ve G.Y. adlı erkeklerin yargılandığı davanın duruşmasında bir kez daha tutuklama çıkmadı.  Wan’ın Erdîş (Erciş) ilçesinde 15 yaşındaki E.A.'nın yaklaşık 7 ay önce M.B. ve G.Y. adlı iki erkek tarafından şantajla tecavüze maruz kaldıktan sonra intihara sürüklenmesine dair davanın duruşması Erciş 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. "Çocuğun cinsel istismarı”, “hakaret” ve “kadına karşı tehdit ve şantaj” suçlamalarıyla açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmaya çok sayıda sivil toplum örgütü ve çok sayıda kadın katıldı. Duruşmaya sanıkların avukatları katıldı ancak sanıklar katılmadı.   ZORLA GETİRME KARARI   Kimlik tespitinin ardından mağdurun annesi ve babası şikâyetçi olduklarını belirterek, kızlarının şantaja ve tecavüze maruz bırakılıp intihara sürüklendiğini ve tanıkların baskı altında olduklarını dile getirdi.  Savunmaların ardından karar veren mahkeme heyeti, bu aşamada sanıkların adli kontrollerinin devam etmesine, dosyanın bilirkişiye gönderilmesi ve sanıkların bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi. Duruşma 26 Eylül 2025 tarihine ertelendi.   ‘ÖRGÜTLÜ BİR SİSTEMİN SONUCU’   Duruşmanın ardından Wan Kadın Platformu Erdîş Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.Açıklama metnini okuyan Kadın Platformu Yürütmesi’nden Ayşe Minaz, “15 yaşında bir kız çocuğunun cinsel istismara uğradığı, çıplak görüntülerle tehdit edildiği, korkutulduğu, susturulduğu ve sonunda ölüme sürüklendiği bir davayı takip ettik. Bu genç kız, adalet yerine şantajla, koruma yerine baskıyla karşılaştı. Korktu, sustu ve yalnız bırakıldı. Bu dava bir istisna değil. Bu dava, bu sistemin nasıl çalıştığını bize bir kez daha gösteriyor. Bugün burada duruyor olabiliriz ama biliyoruz ki aynı anda başka bir yerde bir kadın daha öldürülüyor, bir çocuk daha istismar ediliyor, bir kadın daha susturuluyor. Kadın cinayetleri artık münferit değil; örgütlü bir sistemin sonucu” dedi.   ‘İNTİHAR DEĞİL KATLİAM’   Kürdistan’da kadınlara yönelik şiddetin her geçen gün arttığını ve bu topraklarda kadın olmanın hem politik, hem tehlikeli, hem de başlı başına bir direniş olduğunu söyleyen Ayşe Minaz, “Bu coğrafyada kadınlar yoksulluğun, savaşın, patriarkanın ve devlet şiddetinin kesişim noktasında yaşıyor. Kadın cinayetleri artıyor çünkü bu düzen erkek şiddetini besliyor, koruyor ve cezasızlıkla ödüllendiriyor. Bugün burada andığımız ve davasını takip ettiğimiz genç kadın arkadaşımız, sadece bir hedef değildi. O, bu sistemin kendisine yaşama hakkı tanımadığı binlerce kadından sadece biri. Onu koruyacak hiçbir mekanizma yoktu. Sosyal hizmetler yetersizdi, yargı geç kaldı, okul sustu, komşular sessiz kaldı. Herkes baktı, ama kimse görmedi. Ve biz biliyoruz: Bu bir intihar değil, bir kadın katliamıdır” ifadesinde bulundu.    TALEPLER AÇIKLANDI    Devlet kurumlarının kadınları korumadığını, aksine kadınları susturmak için işlediğini ve yasaların uygulanmadığını dile getiren Ayşe Minaz, kadın platformunun taleplerini şöyle sıraladı:   *Cinsel istismar ve şiddet davalarında cezasızlık sona ersin. *Kadın ve çocukların korunması için etkili, yaygın ve erişilebilir destek sistemleri kurulsun.   *Failin değil, mağdurun yaşamı merkez alınsın.   *Her mahallede, her okulda, her kurumda kadınlara güvenli yaşam alanları sağlansın.   *Kadın cinayetlerini “aile içi mesele” olarak gören zihniyetle, erkek şiddetini normalleştiren kültürle, yargıda ve kollukta yerleşmiş eril düzenle hesaplaşılsın.   Basın açıklaması “Bijî Berxwedana Jin a” sloganı ile sona erdi.