Şebnem Korur Fincancı: Öncelikle demokrasi ve adalet tesis edilmeli

ANKARA - Türkiye’de kalıcı barışın mümkün olabileceğini belirten Şebnem Korur Fincancı, “Öncelikle demokrasi ve adaletin tesis edilmesi gerekiyor ki insanlar güven içinde söz kurup bir araya gelebilsinler” dedi. 
 
Kürt sorununun çözümüne dair yürütülen tartışmalar PKK Lideri Abdullah Öcalan'la yapılan görüşmelerin ardından ivme kazandı. Bir yandan çözüm tartışmaları sürerken diğer taraftan, belediyelere kayyım atanması, gözaltı, tutuklamaların devam etmesi, birçok kesim tarafından AKP iktidarının barış konusunda “istekli” olmadığı şeklinde yorumlandı. 
 
İnsan hakları savunucusu Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da AKP iktidarının Kürt sorununda şiddeti sürdüren politikaları nedeniyle duruma kuşkuyla yaklaştığını, çözüm tartışmalarına rağmen her gün gözaltı ve tutuklamaların yaşandığını belirterek, "Halkların iradesini yok sayan yerel yönetimlere dönük saldırgan tutum da devam ediyor. Dolasıyla sadece Bahçeli'nin işte 'Öcalan gelsin Meclis'te konuşsun' demesi ile bir barış veya çözüm süreci olarak tanımlanamaz. Başlangıcı olarak da tanımlanamaz. Çözüm olabilmesi, barış diyebilmemiz için öncelikle halkların barışması gerekir. Toplumu oluşturan bireylerin birbirini tanıması ve kabul etmesi gerekir. Ayrıca hakların teslim edilmesi, baskı altına almama eğilimin yaşama geçmesi ve adalet duygusunun pekişmesi gerekir. Bunların hiçbirinin olmadığını görüyoruz. Sürece dair tek öğrenebildiğimiz, bildiğimiz Abdullah Öcalan ile görüşmelerin yapılabiliyor olması. Çünkü uzun zamandır bu olanaktan yoksundu, hem aile hem de siyasi aktörler açısından. Ancak bu bir çözüm sürecine evrilir mi, buradan bir barış çıkar mı? Bu sorunun yanıtı konusunda ümit var olamayacağımı söylemek zorundayım. Yıllardır insan hakları mücadelesi veren biri olarak bunu söylüyorum" ifadelerini kullandı. 
 
'ÇÖZÜM SÜRECİ OLANAKLARI YOK'
 
Bölgesel eşitsizliklere ve sağlık, eğitim ve benzeri alanlarda Kürtlere yönelik eşitsizliklere işarete den Şebnem Korur Fincancı, "Bunlar durdukça birbirimize güvenebilir miyiz? Öncelikle birbirimize güvenmemiz gerekiyor. Birbirimizin hayatlarına temas etmemiz gerekiyor. Bunun olanakları Türkiye'de yok" dedi. 
 
Dünyanın farklı bölgelerindeki barış süreçlerine işaret eden Şebnem Korur Fincancı, "Bizim öncelikle bunca baskıcı, güvenlikçi bir perspektifte siyasi aktörlerin egemen olduğu koşullarda bir geçişten bir çözüm sürecinden bahsetmenin olanağı yok. Öncelikle demokrasi ve adaletin tesis edilmesi gerekiyor ki insanlar güven içinde söz kurabilsinler ve bir araya gelebilsinler. Bunlar çok önemli" diye belirtti. 
 
'DENEYİM PAYLAŞIMI ÖNEMLİ'
 
Devletin şeffaf bir biçimde davranması gerektiğini, bu yapılmadığı takdirde komplo teorilerine giden bir süreç başlayacağını, bu durumda güven sorunu nedeniyle geri çekilmelerin olacağını dile getiren Şebnem Korur Fincancı, "Ayrıca 'Terörsüz Türkiye' kavramı düşmanlaştırmaya da hizmet ediyor. Şimdi siz birini 'terörist' gördüğünüzde diğeri de sizi aynı biçimde tanımlama hakkını elde etmiş oluyor. Devletin 'terörist' olarak tanımladığı insanlardan biriyim. Türkiye'de neredeyse toplumun yarısı aynı tanımlanıyor. Bunu değiştirmek gerekiyor. Birbirlerini böyle tanımlamayacak, birlikte yaşama iradesi gösterecek ortamları sağlamak gerekiyor. O yüzden belki deneyim paylaşımı, duyguların paylaşımı önemli olabilir" diye konuştu. 
 
 SORUNUN SEBEBİ SİLAH MI ULUS-DEVLET Mİ?
 
Sorunun "silah bırakma" tartışması üzerinden yürütülmesini eleştiren Şebnem Korur Fincancı, "Buna Kürt sorunu mu demek lazım? Emin değilim. Bence, Türkiye'de bir ulus-devlet sorunu var. Böyle tanımlayabiliriz. Ulus-devlet kavramı yerine çok renkli, hepimizi bir arada tutabilecek, birbirimizin tonları ile hem hal olabilecek ortamları yaratmamız gerekiyor. Ulus-devlet sorununu sadece Kürtlere değil; bu kaygıyı Ermeniler, Rumlar, Çerkesler, Lazlar da yaşıyor. Bu yüzyıllık ulus-devlet algısı belki başlarda işlevsel olarak görülse de diğer renkleri yok sayanlar, hatta onları yok etmeye, en hafifi ile asimile etmeye dönük yaklaşımlar ile bugüne kadar bizi birlikte demokrasi, barış içinde yaşama olanağından yoksun bıraktı. Sömürünün orta yerinde terk etti. Dolasıyla bunları ortadan kaldıracak mekanizmalara ihtiyaç duyuyoruz" şeklinde konuştu. 
 
SAMİMEYET NASIL MÜMKÜN?
 
İktidarın sorunu çözme yönündeki tutumuna değinen Şebnem Korur Fincancı, şöyle devam etti: "İktidar, çözüm bulmak zorunda olduğunu hissediyor. Bölgede ve Ortadoğu'da ciddi bir vekalet savaşları var, sürüyor. Sınırların yeniden çizilmesine dönük adımlar atılıyor. Bu sınırları yeniden çizilmeyi hedefleyen politikalarda dört ayrı ülkenin sınırları içinde sıkışmış Kürtler de var. Buradan yola çıkarak, -Kürtlerin Türkiye'nin içinde hissetmesi, diğer ülkelerdeki Kürtlerin güvenini artırabilecek- sınırların yeniden çizilmesinde olumlu bir kazanım olabilecek düşüncesi hakim devlette. Ama böyle olabilir mi? Samimiyete gelince sadece zorunluluktan çıkabilecek bir durum değil. Samimiyet, tüm bu alanlarda sözünü ettiğimiz insanların kendini özgür, hak sahibi özneler olarak tanımladığı koşullarda mümkün."
 
'KÜRT HAREKETİ SAMİMİ'
 
DEM Parti dahil Kürt hareketinin sürece dair tutumuna da işaret eden Şebnem Korur Fincancı, herkesin beklemede olduğu ve kaygılar taşıdığını ifade etti. Şebnem Korur Fincancı, "Samimi bir çaba içinde olduklarını ise görebiliyoruz. Fakat bu samimiyet tarafların tümünde var olmalı. Demirtaş'ın hala içerde olması, bu samimiyetin eş değer olmadığını da gösteriyor. Silah bırakma talebi, güvenlikçi yönden bakan devlete ait. Tabii ki silahlar susun, kimse ölmesin. Ama bunun için de karşılıklı güven gerekir. Bu güvenin olmadığı hissediliyor" diye belirtti. 
 
'TOPLUM BİR AKTÖR OLARAK İÇİNDE YER ALMALI'
 
Toplumun çok da güven sorunu yaşadığını dile getiren Şebnem Korur Fincancı, "Siyasetçiler iletişim içinde oldukları ve bazı bilgileri bildikleri için daha farklı düşünüyor olabilirler, ama halklar hiç güvende hissetmiyor. Bu iki taraf için de geçerli. Çünkü bu çatışmalı süreç aynı zamanda insanların çocuklarının kaybedilmesi, genç insanların bu topraklarda en verimli olacak çağlarda yok olması anlamına geliyor. Daha kaygılı olduklarını söylemek mümkün. Tabii ki halkların iradesi ve onayı olmadan bir çözüm süreci olma olanağı yok. Toplum ile tüm basamaklar paylaşılması lazım ve toplumun bir aktör olarak bu sürecin içinde yer alması sağlanmalı. Bu nasıl olabilir? Yereller üzerinden olabilir" diye ifade etti. 
 
Önceki süreçlerde emek, sivil toplum ve meslek örgütlerinin kısmen de sürecin içinde yer bulabildiğini ifade eden Şebnem Korur Fincancı, "Ama hem Türkiye'de hem de dünyada sivil toplum örgütlerinin kriminalize edilmesi, düşmanlaştırılması çok yaygınlaştı. Çünkü bu örgütler var olduğunda,  örgütlü bir toplum da olmuş oluyor. Neo-liberalizm ve kapitalizm bu örgütlü toplumdan korkuyor. Çünkü sömürüyü engelleyecek ve hakların güçlü bir biçimde savunacak araçlardır sivil toplum örgütleri. O yüzden egemenler yok etmeye dönük adımlar atıyorlar. Örgütlülük şart, örgütlülük olmadan barış olmaz, adalet olmaz demokrasi olmaz" dedi.  
 
'MUHALEFET SÜRECE DAHİL HİSSETMİYOR'
 
CHP dahil muhalefetin hiçbir kesiminin kendini yürütülen görüşmelere dahil hissetmediğini ifade eden Şebnem Korur Fincancı, şunları söyledi: "İçinde hissetmeden sahiplenmek, adım atmak kolay değil. Belki onları da içinde hissettirecek birlikteliklere ihtiyaç var. Kendi iç renklerinin dışında renklerin de bir arada olduğu olanaklar yaratmak gerekir. CHP'nin siyaseten nasıl değerlendirdiğini bilmiyorum, ama parti başkanı olarak bir irade beyan edeceklerini her seferinde beyan ediyor Özgür Özel. Ben bunu olumlu buluyorum. Neden olumlu davranabiliyor? Çünkü kendisi de örgütlü bir mücadeleden geliyor. Bir meslek örgütü içinde aktif olarak çalışmış bir insan. Politikaya da sivil örgütler alanından bakabiliyor. Ama tabii sınırlıkları da var. Bu kararı da tek başına vermeyecek. Bir parti olarak bütün o renkler ile birlikte verecek. Eminim o tüm renkleri buluşturabilecek bir ortam yaratmaya çalışıyorlar."
 
MECLİS'İN ROLÜ
 
Meclis'in rol alması gerektiğine dair değerlendirmelere de değinen Şebnem Korur Fincancı, şöyle devam etti: "Meclis'in işlevsiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir başkanlık sistemi var ve hükümet denilen, ama başkanlığın sekreterya işlerini yürüten bir yapılanma var. Meclis bir onay makamı. Onay makamı aşılamadığında başka mekanizmalar devreye giriyor. Bu koşullarda Meclis'ten bir şeyler beklemek mümkün değil. O yüzden demokrasi önemli. Toplumun sesi olabilecek hali yeniden kazanması önemli. O Meclis'i yeniden Meclis haline getirmemiz gerekiyor."
 
'KALICI BARIŞ MÜMKÜN'
 
Türkiye'de kalıcı barışın mümkün olduğunu belirten Şebnem Korur Fincancı, "Her zaman mümkün ve bunu yüzleşecek yapabiliriz. Bu güne kadar Türkiye tarihinde sadece Türkiye tarihinde de değil, Osmanlı tarihinde de yaşanmış katliamların sorumluluğunu paylaşarak ve bunlardan duyduğumuz acıyı karşımızdaki insanlara hissedecek düzeyde duyarak barışı doğru yol alabiliriz. Yavuz Sultan Selim dönemindeki Alevi katliamlarından bu güne yaşanan katliamlardan her birimizin sorumluluğu olduğunu, kimimizin aktif rol alarak kimimizin susarak, kimimizin göz yumarak kimimizin boyun eğerek rol aldığımızı kabul etmek gerekiyor. Bundan gocunmamak gerekiyor. Bunun için birbirimizden özür dilememiz gerekiyor. Faillerin neden yaptığını açıklayarak, failleri görerek ve bu faillerin özür dilemesine olanak vermek gerekiyor" diye konuştu.
 
 MA / Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

17/02/2025
11:14 Şebnem Korur Fincancı: Öncelikle demokrasi ve adalet tesis edilmeli
10:47 AKOM'dan İstanbul için kuvvetli kar yağışı uyarısı
10:31 '32 yıl önce Kemal'i vuranlar bugün Cihan, Nazım, Aziz ve Egît'i vurdu'
10:25 Birdal: İmralı'ya gitmek için başvuruda bulunacağız
10:24 Fatma Bostan Ünsal: Barış için yeni bir fırsat doğdu
09:59 İmralı Heyeti ile Neçirvan Barzani görüşmesi başladı
09:47 İmamoğlu hakkında 'bilirkişi' iddianamesi
09:41 Feray Mertoğlu: Barışı iktidarın insafına bırakmadan toplumsallaştıralım
09:06 Xwebûn ‘Ziwan sereke bo’ manşetiyle çıktı
09:03 İzmir depremi olasılığı: Binaların durumu vahim
09:01 İzmir’den Wan’a direniş köprüsü kurulmalı
09:00 İmralı Heyeti ve Mesut Barzani görüşmesinin detayları
09:00 17 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
07:57 Gençler kayyım ve komploya karşı eylemde
16/02/2025
22:02 14 Şubat’ta gözaltına alınanların emniyet ifadeleri alındı
21:56 Cizîr'de şüpheli ölüm
21:17 Wan’da 22 kişinin gözaltı süresi bir gün uzatıldı
20:58 Suriye'de güvenlik: Bir terör örgütüne ülke teslim edildi
20:55 Wan'ın birçok mahallesinde kayyım protestosu
20:30 34 barodan kayyım tepkisi
19:27 Til Temir’in Dirdara köyüne bombardıman
19:07 Birçok kentte kayyım protestosu: Bijî berxwedana Wanê
18:53 Mersin’de Hızır Cemi düzenlendi
18:35 İHD’den gazetecilere dönük baskı ve ihlallere tepki
18:35 3'üncü Kürt Forumu'nun sonuç bildirgesi açıklandı
17:42 'Biz iktidara değil, Öcalan'a güvenerek yola çıkıyoruz'
17:33 Kadın Zamanı Derneği'nden 8 Mart buluşması
17:10 Wan’da binlerce kişi irade gaspına karşı yürüdü
16:59 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Öcalan'ın yapacağı açıklama kayyım atamalarıyla sabote ediliyor
16:24 Wan halkıyla dayanışan sosyalist parti temsilcileri: Direnerek kazanacağız
15:56 Figen Yüksekdağ’ın ‘Sınırsız Savunmalar’ kitabı için imza etkinliği
14:45 Suriye’de 15 günde 9 kadın kaçırıldı
14:39 Grev yasaklamaları ve kayyıma karşı örgütlü mücadele çağrısı
14:13 Abdullah Öcalan’ın mesajları Mesut Barzani’ye iletildi
14:08 Bakırhan Wan’da konuştu: Türkiye’nin kurtuluşu irade hırsızlığında değil demokratikleşmede
13:56 Barzani Ofisi’nden İmralı Heyeti görüşmesine ilişkin açıklama
13:26 Hatimoğulları: İktidar süreci sabote ediyor
12:23 Katledilen gazeteci Egîd Roj’un son mesajı
11:55 İmralı Heyeti ile Barzani arasında 1 saat 45 dakika görüşme
11:08 Gazetecinin darp edilmesine karşı yapılan açıklamaya soruşturma
11:08 Kayyım Mêrdîn’de 62 işçiyi daha işten çıkardı
10:14 Amed'den iktidara 'süreç' tepkisi
10:13 Amed'de 'Sesli Kütüphane Projesi' yeniden hayata geçirildi
10:10 İmralı Heyeti ile Barzani görüşmesi başladı
09:38 Jin dergi 'Kadınların özgürlük sosyolojisi' manşetiyle yayında
09:08 Düşük ücretlere karşı iş bırakan işçiler: Kölelik sistemini kabul etmiyoruz
09:07 Wan kayyımlarının karnesi: Belediye talan edildi, kasa boşaltıldı
09:05 ‘Abdullah Öcalan'ın felsefesi kıtaları aştı'
09:04 Batan bottan kurtulan göçmen: Bizi görüyorlardı, dans ediyorlardı
09:02 Zimbabve’de Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele ediyor: Paradigması dünyayı değiştirebilir
09:00 16 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:26 Yeni haftada sıcaklıklar düşüyor: Kar geri geliyor
07:51 Werîşe Muradî’den 15 Şubat mektubu: Komplo amacına ulaşamadı
06:35 Çewlîg’de 4.8 büyüklüğünde deprem
00:30 Gazeteci Babat ve Bayhan savcılığa sevk edildi
00:20 Bethnahrin Ulusal Konseyi'nden komplo açıklaması
15/02/2025
23:59 Gülistan Sönük ve Öznur Değer’e ödül
23:46 Hindistan’da tren istasyonunda izdiham: En az 15 ölü
22:49 DFG: Gazetecilerin katledilmesine karşı sessizliği kabul etmiyoruz
22:30 Doğan Hatun serbest bırakıldı
22:17 Gazeteci Egît Roj Tişrîn’de katledildi
22:02 İmralı Heyeti’nin Federe Kürdistan Bölgesi programında değişiklik
21:49 Wan mahallelerinde eylemler sürüyor: Hırsız kayyım defol
21:42 Birçok ülkede 15 Şubat eylemi: Öcalan özgürleşene kadar durmak yok
20:49 Dêp Belediyesi’ne kayyım pankartı ablukası: Halk belediye önünde
20:22 Ege Denizi'nde depremler sürüyor
20:11 SOLDEP’ten ulaşım zammına tepki
20:06 Kıyı hatlarının işgaline karşı eylem
19:52 Baluken: Öcalan’ın olduğu masada Kürt halkı kaybetmez
19:42 Hewlêr Valisinden İmralı Heyeti’ne ziyaret
19:30 Kayyım protestoları: Darbeci zihniyete karşı duracağız
19:21 Strazburg’dan seslendiler: Abdullah Öcalan özgür olmalı
19:07 Özel’den DEM Parti eş genel başkanlarına ‘kayyım’ telefonu
18:21 Türkiye Kobanê kırsalını bombaladı
18:18 Lütfü Savaş CHP kurultayının iptali için dava açtı
18:08 Meclis Licik raporu: Madenler için uzmanlaşmış mahkemeler oluşturulsun
17:56 Münih Güvenlik Konferansı’na katılan Fidan’ın temasları gün boyu sürdü
17:53 DEM Parti Eş Genel Başkanları Wan’da
17:51 ÖHD’li Volkan Bilece tutuklandı
17:40 CHP, Akın Gürlek'i HSK'ye şikayet etti
17:34 Kayyım kararını Erdoğan verdi: Bahçeli’nin desteklediği süreç baltalanmak mı isteniyor?
17:32 Eskişehir'den Başpınar işçilerine destek
17:24 İzmir ve Ankara'da komplo paneli: Umut hakkı tanınsın
17:12 On binler Strazburg'da: Özgürlük mücadelesini büyütelim
17:08 Kuzey ve Doğu Suriye halkları 15 Şubat’a karşı yürüdü
16:29 Kadınlar öncülüğünde komplo protestosu
16:19 Reyhan Hacıoğlu hakkında iddianame: Programlar suç sayıldı
16:08 Amed’de binler yürüdü: 15 Şubat Öcalan şahsında özgürlük günü olmalı
15:49 Eğitim Sen: Bakanlık suç işliyor
15:44 Sêrt kayyımı 36 işçiyi daha işten çıkardı
15:43 Süleymaniye'de öğretmenlerin eylemi devam ediyor
15:41 Her yerde 15 Şubat protestosu: Kara günü özgürlük gününe dönüştüreceğiz
15:17 Hasta tutsaklar İvrendi ve Nebioğlu’nun tahliyesi talep edildi
15:02 Özel'den kayyım tepkisi: Bunun hesabını soracağız
14:53 Strazburg’ta on binler yürüyor
14:52 Gazeteci Rabia Önver serbest bırakıldı
14:36 Konya ve Afyon'da kadın katliamı
14:25 İmralı Heyeti, Federe Kürdistan Bölgesi’nde
14:22 Kayıp yakınları: Sürecin adı konulmalı
14:16 Neslihan Şedal yaralandı, Doğan Hatun yine gözaltına alındı
13:59 Asrın Hukuk Bürosu: Çözüm Öcalan’ın fiziki özgürlüğüyle mümkün
13:55 KESK Adana'da 8 Mart programını açıkladı
13:35 Wan kayyıma karşı sokakta: Demokrasi halkın mücadelesiyle gelecek
13:13 Kayyıma tepki büyüyor: Belediyeler halkındır
13:11 Rıdvan Karakoç’un kardeşi: Bin yıl geçse de hesap soracağız
12:49 CHP’li belediye başkanlarından İmamoğlu'na çağrı
12:48 Abdullah Öcalan ile 33 yıl önce yapılan röportajın tamamı yayınlandı: Kürtlerin hak savunucusuyum
12:34 Bakırhan: Wan’a geçeceğiz, mücadele edeceğiz
Hatimoğulları: Süreci darbelemeyi mi hedefliyorsunuz?
12:33 GGC: Hukuksuzluğa son verilmeli
12:31 Rehine takasında 6’ncı tur
12:11 DBP'den kayyım tepkisi: Darbecilere karşı direnişimiz sürecek
12:10 MSD: Ulusal Diyalog Kongresi yeniden oluşturulmalı
11:50 Kürtler ve dostları 'Öcalan'a özgürlük' için Strazburg’ta
11:26 CHP’den kayyıma tepki: Ortak tutum önemli
11:08 DİSK Basın-İş: Gazetecilere dönük saldırılara alışmayacağız
11:07 İmamoğlu’ndan kayyım tepkisi
11:06 Wan’da 100’den fazla kişi gözaltında
10:59 İstanbul için kuvvetli sağanak uyarısı
10:51 DFG ve MKG: Gazetecileri serbest bırakın
10:49 Komplo protestosu: Öcalan’a özgürlük
10:33 Suriye’deki Dürziler ne istiyor?
10:21 Kahtalı Miçê yaşamını yitirdi
10:10 Şoxan Mîrza: Savaş suçlarını teşhir eden gazeteciler hedefte
09:50 Fuat Kav: Abdullah Öcalan yeni bir kapı açmak istiyor, özgürlüğü inşa edilmeli
09:41 DBP: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü derhal sağlanmalı
09:27 Savaş politikası Türkiye'de yolsuzluğu rekor seviyeye çıkardı
09:26 Yunanistan’da katledilen Büyüksu’nun davası bürokrasiye takıldı
09:24 Zeydan: Darbeciler kaybedecek
09:17 DSİ'nin barajı tarihi de yok edecek!
09:17 ‘Erkek şiddetine karşı özsavunma hattı kurulmalı’
09:16 Herkesin bildiği seçim stratejisi tutuklamaya gerekçe yapıldı
09:15 Zırhlı araçla katledilen Miraç’ın davası yeniden görülecek
09:14 7 kişi hayatını kaybetmişti: Botu sahil güvenlik mi batırdı?
09:13 DEM Parti: Kayyımcı zihniyete karşı duracağız
09:12 Küçükbalaban: Komplonun yıl dönümü çözüm için fırsata dönüştürülebilir
09:09 Öcalan'ın paradigmasıyla örgütlendiler
09:08 Şakar: Fiziki özgürlükle hukuksuzluk son bulur, dönüşümün yolu açılır
09:03 Kayyım ve yönetimi “Hırsız var” sloganları arasında belediyeye girdi
09:00 15 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
07:46 Wan Büyükşehir Belediyesine kayyım atandı
05:49 Kayyımın borç tablosu indirildi: Belediye önünde 'hırsız var' protestosu
05:27 Abdullah Zeydan 'uzaklaştırma' tebligatını imzalamadı
05:05 Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı'na ters kelepçeli gözaltı
04:58 Belediyeye polis baskını: Gazetecilere gözaltı
04:46 Wan'da belediyeye polis baskını
14/02/2025
23:46 Wan nöbetinde stand-up ve müzik dinletisi
23:23 El Tirwazi köyüne saldırı
22:32 Gençlerden komplo protestosu
22:06 Tişrîn’deki direniş sürüyor
21:59 Zelenskiy'den Putin'le görüşme şartı