Abdullah Öcalan: Komployla tipik bir İsrail-Filistin ikilemi yaratılmak istendi

img

HABER MERKEZİ - "Büyük Gladio Komplosu" olarak nitelendirdiği komployu son savunmasında derinlikli bir şekilde irdeleyen PKK Lideri Abdullah Öcalan, komployla bölgede "tipik bir İsrail-Filistin ikilemi yaratılmak" istendiğini ifade etti. 

Amerikan Birleşik Devletleri’nin (ABD) koordinatörlüğünde ve küresel güçlerin ortaklığında PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 9 Ekim 1998’de startı verilen ve 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilmesine uzanan uluslararası komplo 25. yılında. Abdullah Öcalan, komplonun Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) kilit adımlarından biri olduğuna işaret etmiş, amaçlanın ise Kürt gerçekliğinin tasfiye edilmesi olduğunu vurgulamıştı. Öcalan, geçmiş değerlendirmelerinde, komplonun ayrıca Ortadoğu merkezli Üçüncü Dünya Savaşı’nın da başlangıcı olduğu tespitinde bulundu. 
 
İmralı Adası’nda kaleme aldığı ‘Demokratik Uygarlık Manitestosu’nun 5’inci cildi olan ‘Kürt Sorunu ve Demokratik Uygarlık Çözümü’ kitabında komplonun uluslararası boyutunda komplonun NATO tarihinin en büyük operasyonu olduğunu belirten Abdullah Öcalan, “Büyük Gladio Komplosu” başlığı altında ise İmralı Adası’na getirilmesinin ardından başlayan süreci ele aldı. 
 
ABD VE AB’NİN SİYASİ SORUMLULĞU 
 
ABD Başkanı Clinton’un özel danışmanı General Galtieri’nin açıklamaları, AB Siyasi Komiserliğinden kadın bir yetkilinin yaklaşımı ve Türk Özel Kuvvet Komutanlığı Şefi Engin Alan’ın rolünün komplonun baştan sona ABD ve Avrupa Birliği’nin siyasi sorumluluğu altında NATO Gladio’su tarafından yürütüldüğünün açık kanıtı olduğunun altını çizen Abdullah Öcalan, “Daha sonra ortaya çıkan bu gerçeklerden önce de beni etkisizleştiren gücün Türk hükümeti güvenlik güçleri olmadığından şüphe etmiyordum, ama operasyon mekanizmasını tam kavrayamamıştım. Süreç gerçekte olduğundan çok farklı yansıtılıyordu. Türk hükümeti bastırıyor ve sonuç alıyor gibi bir hava ısrarla yaratılıyordu. Başbakan Bülent Ecevit’in beni niçin yakaladıklarını ve Türkiye’ye iade ettiklerini anlamadığını söylemesi bile, bu iddiama doğrulayıcı önemli bir kanıttır. Gelişmeler çözümlenip netleştirildikçe, iddiam daha da doğrulanacaktır” dedi. 
 
KOMPLONUN ASIRLIK TEMELİ 
 
Abdullah Öcalan, komplonun ardındaki felsefi ve politik zihniyetin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Sıkça komplonun asırlık bir temeli olduğundan bahsediyor, döne dolaşa bunu açıklıyorum. Her dönemin kilometre taşı olan komplolardan bahsettim. Bunlardan sadece Kürtlere yönelik olanlarından Hamidiye Alayları komplosu, 1914 Bitlis’teki Melle Selim, 1925 Şeyh Sait, 1930 Ağrı ve 1937 Dersim komploları, 1959’da 49’lar ve 1960’ta 400’ler Davaları, Faik Bucak’ın öldürülmesi ve Sait Kırmızıtoprak’ın KDP tarafından katledilmesi, yine PKK’nin ideolojik aşamasından günümüze kadar aynı zihniyet tarafından organize edilen yüzlerce komplo bir çırpıda sıralanabilir. Komploları düzenleyenler bunu ustaca düzenlenmiş iktidar sanatı saymaktadırlar. Yani komplo iktidar sanatının en önemli aracı ve ruhu durumundadır. Bu sanat Kürtler için kesinlikle komplo temelinde yürütülmek durumundaydı. Komplonun açıktan bir yöntemle uygulanması, öyküdeki çocuğun ‘Anne bak, kral çıplak’ demesine benzer bir duruma yol açacaktı. Hedefinde soykırıma dek giden uygulamalar bulunan bir iktidar gücünün elinde komplo dışında bir araç ve buna yön veren zihniyet yoktur. Burada önemli olan, komploya dahil olan güçlerin doğru tanınması ve tanımlanmasıdır” diye belirtti. 
 
KOMPLODAKİ ÇELİŞKİLİ GÜÇLER 
 
ABD’den Rusya Federasyonu’na, AB’den Arap Birliği’ne, Türkiye’den Yunanistan’a, Kenya’dan Tacikistan’a kadar komploda yer alan çelişkili güçlerin varlığına dikkat çeken PKK Lideri, “Asırlık düşmanlar olan Türkler ve Yunanlıları birleştiren neydi? Neden benim sırtımdan bu kadar ilkesiz ittifaklar veya çıkar birlikleri kuruluyordu?” diye sordu. İngiltere’nin bu noktada en tecrübeli güç olduğunu dile getiren Abdullah Öcalan, şunları söyledi: “Benim Avrupa’da politika yapmamam için ilk işaret fişeğini sıkan güçtür. Avrupa’ya adım atar atmaz beni hemen ‘persona non grata’, yani ‘istenmeyen kişi’ ilan etmişti. Bu basit bir adım değildi, sonucu önceden belirleyen adımlardandı. Peki, Humeyni için, Lenin için bile alınmayan böylesi bir tavır, neden hemen benim için alınmıştı? Özcesi, Ortadoğu’ya yönelik iki yüz yıllık hegemonik hesapları önünde, özellikle Kurdistan politikasından ötürü (özetle ‚Ver Kerkük-Musul’u, yok et kendi sınırlarındaki Kürtleri’ politikası nedeniyle) ciddi bir engel olarak ortaya çıkmıştım. Bütün planları ve uygulayıcıları karşısında tehlikeli olmaya başlamıştım.” 
 
HEGEMONİK MÜCADELENİN MERKEZİ
 
Komployu açığa çıkarmakla gerçeği aydınlatmayı amaçladığını dile getiren PKK Lideri, şöyle devam etti: “O günlerde Kurdistan’ın özgürlüğünden ve Kürtlerin kimliğini kazanmalarından yana olmak, her türlü günübirlik liberal çıkarları, pragmatizmi ve bencilliği aşmayı gerektiriyor; sağı ve soluyla kapitalist modernite yaşamından vazgeçmeyi veya bu yaşamın karşısına dikilmeyi emrediyor, buna zorluyordu. Tersine o günlerin dünyası küresel liberalizmin dünyayı fethetme savaşında şahlandığı günlerin dünyasıydı. Liberal faşizmin dünya çapında egemenliğini ilan ettiği yıllar yaşanmaktaydı. Politik açıdan ise, Ortadoğu hegemonik mücadelenin merkezi konumundaydı. Kürdistan üzerindeki mücadele hegemonik hesaplar açısından kilit roldeydi. PKK’nin ideolojik ve politik konumu hegemonik hesaplarla açık çelişki içindeydi. Dolayısıyla tasfiye edilmem bu hesapların önünün açılması anlamına geliyordu.”
 
POLİTİK FELSEFEDE KÖKLÜ DÖNÜŞÜM
 
İmralı döngüsünde tüm bu tarihsel hesapların şahsında yeniden canlandırıldığını dile getiren Abdullah Öcalan, “İmralı sürecini çözümleyebilmem için uzun bir tarihsel temeli bulunan güncel çıkar çatışmalarının farkına varabilecek bir bilince sahip olmam gerekiyordu. Hegemonik sistemin komplo hesaplarında çok dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de ustaca planlanmış ve son iki yüzyılda uygulanan bölgeye ilişkin ‘böl-yönet’ politikalarına alet olmamak, özellikle derinleştirilmesi hedeflenen Türk-Kürt çatışmasında bu güçler yararına kullanılmamaktı. Bu politikalara alet olan Ermeniler, Grekler, Balkanlardaki etnik yapılar, Araplar, Süryaniler, Türkler ve Kürtler çok şey yitirmişlerdi. Bunlardan bazıları binlerce yıllık vatanlarından ve kültürel varlıklarından olmuşlar, hatta ulusal toplum olmaktan çıkarılmışlardı. Ayrıca Türklerle birlikte yaşadıklarından ötürü birçok güç Kürtlere karşı öfke içindeydi. Malazgirt Savaşı’ndan beri stratejik önemini her zaman koruyan bu birlik, özellikle 1925’ten bu yana uygulanan inkâr ve imha politikasıyla berhava edildi. Cumhuriyet’in bu asli unsurunun inkârı ve tasfiyesine yönelik süreç derinliğine araştırılıp tarih felsefesiyle yorumlandığında, özünde bu stratejik birliğin hedeflendiği açığa çıkıyordu. İngilizler ve iç uzantılarının Mustafa Kemal’i zorlamaları komplonun en önemli adımıydı. Geleneksel Türk yönetim olgusunda, felsefesinde Kürt düşmanlığı ve asimilasyonculuğu yoktu. Bu düşmanlık özel amaçlarla geliştirilmişti. İsyan süreçleri ve sonrasında yaşananlar bu gerçeği doğruluyordu. İmralı’da oldukça dikkatimi çeken ve üzerinde daha da yoğunlaştığım bu durum, politik felsefemde köklü bir dönüşüme yol açtı” şeklinde konuştu.
 
AMAÇ: İSRAİL-FİLİSTİN İKİLEMİ YARATMAK 
 
Uluslararası komplonun sadece Kürtlere değil, aynı zamanda Türklere de yapıldığını, temel amacın yüzyıl daha sürecek anlaşmazlığın temelinin derinleştirilmek olduğunu vurgulayan Abdullah Öcalan, “Beni komploya düşürmeleri, bu niyetleri için ideal bir fırsat sunmuştu. Bu fırsatı sonuna kadar kullanmak isteyeceklerdi. Aksini düşünmek mümkün değildi. Çünkü isteselerdi bu yöndeki çok olumlu gelişmelere katkı sunabilirlerdi. Oysa işleri sürekli çıkmaza sürüklüyorlar, sorunu çözmek yerine tam bir kördüğüme dönüştürüyorlardı. Tipik bir İsrail-Filistin ikilemi yaratılmak isteniyordu. Nasıl ki İsrail-Filistin ikilemi yüzyıldır Ortadoğu’da Batı hegemonyasına hizmet etmişse, ondan çok daha büyük boyutlu olan Türk-Kürt ikilemi de en azından bir yüzyıl daha hegemonik hesaplarına hizmet edebilirdi. Zaten 19. yüzyılda bölgedeki birçok etnik ve mezhepsel sorunun geliştirilmesinde ve çözümsüz bırakılmasında aynı amaç güdülmüştür. İmralı gerçeği bu yöndeki ham bilgilerimi iyice olgunlaştırdı. Fakat karşımda duran en önemli sorun, bunu Türk yönetici elitine kavratabilmekti” değerlendirmesinde bulundu.
 
TÜRKİYE UZANTISINA GÖZ YUMULDU
 
Küresel güçlerin Türk-Kürt ikileminin derinleştirilmesinde kullandıkları yöntemin “tavşan kaç, tazı tut” olduğunu belirten Abdullah Öcalan,” Öyle ki, hem tazı hem de tavşan bu kovalamacada yorgun düşecekler, sonuçta her ikisi de sahiplerinin hizmetine ve kullanımına gireceklerdi. Bana bizzat uygulananlar bu yöntemin doğrulanması anlamına geliyordu. Gerek AB Konseyi’nin yaklaşımları gerekse AİHM’nin kararları tam da bu politikanın uygulanmasına hizmet ediyordu. İki tarafı da kendine sonsuz bağlama mantığı geçerliydi. Amaç adalet ve çözüm değildi. Savunmalarımı daha çok bu mantığı teşhir amacıyla geliştirdim. Hiçbir NATO ülkesinde görülmeyen bir biçimde Gladio örgütlenmesini devletin tepesine oturtmak, iyi niyet ve güvenlikle izah edilemez. İpleri kendi ellerinde olduğu ve ülkeyi diledikleri gibi yönetmelerine eşsiz bir fırsat sunduğu için, hegemonik güçler Gladio’nun Türkiye uzantısına göz yummuşlardı” dedi.
 
GLADİO ÇATIŞMALARININ LABORATUVARI
 
Bir bütün olarak Gladio yapılanmasının yakından incelenmesi ve felsefesinin açığa çıkarılması durumunda hedefin en kısa yoldan Türkiye’yi işgal etmek, halkı bölüp parçalamak ve çatıştırmak olduğunun görüleceğini söyleyen Abdullah Öcalan, “Özellikle Ortadoğu’daki uzantılarında bu gerçeklik sıkça yaşanan uygulamalarla kendini ortaya koyuyordu. Bir halkı yönetmenin en etkili aracıydı. Hem halkını devlete karşı çıkartıyorlar hem de ikisini birbirine ezdiriyorlar, tehlikeli gördüklerini bu yöntemle tasfiye ediyorlardı. Türkiye’nin son 60 yıllık yönetim gerçeğinde bu olgu çok çarpıcıydı. Ülke âdeta Gladio çatışmalarının laboratuvarı haline getirilmişti. Sadece PKK tarihinin tüm önemli süreçlerinde yaşanan Gladio’dan kaynaklı çatışmalar devletin ve halkların yüzyıllarca süren geleneksel dostluklarının sonunu getirmeye yeterli olmuştu” şeklinde konuştu.
 
ÖZGÜRLÜK HAREKETİNİN BİTİRİLİŞİ! 
 
İmralı sürecini de bu oyunu bozmak için ideal bir platform olarak değerlendirdiğini kaydeden PKK Lideri, şunları söyledi: “Bunun için gerekli olan teorik temelimi güçlendirdim. Barışın ve siyasi çözüm koşullarının bütün felsefi ve pratik argümanlarını geliştirdim. Demokratik siyasi çözümün özgünlüğü üzerinde yoğunlaştım. Zorlu ve sabır isteyen bu çalışmalar komplonun kısırdöngülerini kırabilir ve çözüm alternatiflerini geliştirebilirdi. Bu konuda kendime güvenmekten başka çarem yoktu. Aslında komplo sürecinde rol alanların niyeti farklıydı. Benim şahsımda PKK’nin ve Özgürlük Hareketi’nin bitirilişini sağlamak istiyorlardı. Cezaevi uygulamaları, AİHM ve AB’nin tüm yaklaşımları bu ana amaçla bağlantılıydı. Benden arındırılmış bir Kürt Hareketi hedefleniyordu. İğdiş edilmiş, efendilerinin hizmetinde olan geleneksel işbirlikçiliğin modern bir versiyonu oluşturulmak isteniyordu. Özellikle ABD ve AB’nin uzun vadeli çalışmaları bu doğrultudaydı.
 
‘SAVUNMAM ÇÖZÜM YOLU OLDU’
 
Özcesi, özellikle İngiliz hegemonyacılığının önce işçi sınıfı hareketinde, daha sonraları ulusal kurtuluş hareketleriyle devrimci-demokratik hareketlerde başarıyla uyguladığı bu iğdiş etme modeli, liberal insan hakları ve özgürlükleri yöntemiyle başarıya ulaşmıştı. Devrimci önderleri ve örgütleri tasfiye etmişlerdi. Yüzlerce yıldır uyguladıkları tasfiye yöntemlerinin bir benzeri PKK’ye ve devrimci, kolektif özgürlük ve eşitlik hareketine uygulanıyordu. İmralı sürecinden beklenen esas sonuç buydu; üzerinde çokça çalışılan ve ustaca uygulanmak istenen plan buydu. Strateji ve taktikler bu plan çerçevesinde geliştiriliyordu. Benim bunlara mukabil geliştirdiğim savunma ne klasik Ortodoks dogmatik tutuma ne de kendimi kurtarmaya ve koşullarımı iyileştirmeye dayanıyordu. Savunmama yön veren şey ilkeli, halkların tarihsel ve toplumsal gerçekliğine uygun onurlu barış ve demokratik çözüm yolu oldu.”
 
MA / Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

02/01/2025
14:28 Önder'den 'Erdoğan' yanıtı: Konuşuluyor
14:25 Maden şirketleri zeytin ağaçları sökümü için hazırlıklara başladı
14:23 Gazeteci Haklarını Koruma Merkezi: Prodüksiyonun kapatılma kararı siyasidir
14:18 Genel-İş'ten kayyımın işçi kıyımına tepki
14:05 Qamişlo sınırına yürüyüş: Toplumsal muhalefete Öcalan çağrısı
13:31 DEM Parti İmralı heyeti ile Kurtulmuş görüşmesi başladı
13:23 Barış Vakfı: Türkiye'nin prangalarından kurtulması için umut doğdu
13:22 Kelepçeli muayeneye karşı çıkan tutsağa kötü muamele
12:54 Eski istihbarat başkanı gözaltına alındı
12:49 QSD: SNHR Türk devletinin suçlarını gizliyor
12:46 Tişrîn Barajı’nda çatışma
12:37 İYİ Parti'den bir istifa daha
12:02 Asrın Hukuk Bürosu İmralı’ya gitmek için başvurdu
12:01 Kültürpark Platformu’ndan ‘Basmane Çukuru’ tepkisi
11:57 Türkiye’de basın özgürlüğü karnesi
11:16 Êlih ve Dêrsim kayyımlarından işçi kıyımı
11:12 Merakınızı cezbetmeye aday bir eser: Özgürlüğün Etimolojisi
11:03 DEM Parti İmralı heyeti Bahçeli ve Kurtulmuş’la görüşecek
10:19 Özgür Özel: Yeni sürece 'evet' diyorum
10:02 Ankara’daki esnaflar: Günlük giderleri dahi karşılayamıyoruz
10:01 'Rojava'yı birlikte koruyacağız'
09:59 'Barolar Birliği rolünü oynamalı, tecride karşı çıkmalıdır'
09:56 Zaxo’da 2 araca SİHA saldırısı
09:52 Qamişlo sınırındakiler: Görüşmeler devam etmeli, devlet adım atmalı
09:51 Kapatılan prodüksiyon çalışanı: Kararı reddediyoruz
09:51 Mêdêa Kürdistan turnesine çıkıyor
09:49 Kürkçü: Türkiye sosyalistleri, Kürtlerin özgürlük davasında yanında olmaya mecburdur
09:12 Kobanê sınırına yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı
09:11 1 yılda 12 bin 863 ÇED duyurusu: Kürdistan hedefte
09:10 ÖHD’li Demirel: 'Umut hakkı'nın uygulanması samimiyetin ilk adımı olabilir
09:04 Sêvê Demir'in annesi: Kızımın hayalleri Rojava'da yaşıyor
09:03 Francesca Baruffaldi: Öcalan’ın özgürlüğü demokratikleşmenin ilk adımı olur
09:01 02 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:48 Karadağ'da silahlı saldırı: 10 ölü
08:37 Mêrdîn ve Şirnex'te ekmeğe zam
08:35 3 kent için sağanak uyarısı
01/01/2025
23:22 New Orleans'ta OHAL ilan edildi
20:17 İstanbul'da kiliseye ait derneğe silahlı saldırı
20:09 Roboskî Katliamı’na dair ırkçı paylaşım yapan kişi hakkında suç duyurusu
20:05 Bursa'da bir kişi başından vurulmuş halde bulundu
19:34 İran’da bir kişi katledildi
19:30 2024 yılında 59 kolber katledildi
19:24 Kobanê ve Eyn Îsa'ya saldırı
18:56 Yalova’da bir kadın evinde çıkan yangında hayatını kaybetti
18:42 Kayyımdan ulaşıma yüzde 50’lik zam
17:19 Rojin Kabaiş'in kuzeninden adalet çağrısı
17:09 ABD'de araçlı saldırı: 10 ölü, 35 yaralı
15:36 Tişrin’de çatışma, Tabqa'da bombardıman
15:33 ‘Süreç için somut adım Öcalan’ın özgürlüğüdür’
15:16 Baluken: Süreç olarak adlandırılması için müzakere mekanizması oluşturulmalı
14:58 İTO açıkladı: İstanbul'daki yıllık enflasyonun yüzde 55,27
14:46 Kobanê sınırında seslendiler: İmralı'dan gelen mesaj bizim taleplerimizdir
14:46 Uluslararası meslek örgütlerinden İran’da tutuklanan İtalyan gazeteci için çağrı
14:33 Denizli'de eğitim uçağı zorunlu iniş yaptı: 1 yaralı
13:33 Ahmet Baysoy'un taziyesine kitlesel ziyaret
13:22 Kobanê sınırında kilamlar eşliğinde nöbet
13:01 Kayyım 26 işçiyi daha işten çıkardı
12:43 Hunergaha Welat’dan yeni klip: Gujje Çemê Me
12:39 Qereqozak’ta Türkiye’ye ait SİHA düşürüldü
12:25 MKG’den Kompanya Gizîngê Berbeyan’ın kapatılmasına tepki
12:24 Yeni yıl vergi artışları başladı
12:14 Doğalgaz abonelik ücretlerine zam
12:13 Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz sevkiyatı durdu
11:55 Fransız Senatör: Rojava modeli Suriye’nin inşası için bir referanstır
09:29 Yeni yılda Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü temennisi
09:08 Federe Kürdistan'da hükümet muamması çözülemiyor
09:07 Patnos Cezaevi’ne ziyaret: İşkence izleri hala duruyordu
09:07 Sınırda nöbet: Kobanê ve Pirsûs birdir
09:06 Canpolat: Abdullah Öcalan her kesimle görüşmeli
09:04 Öcalan'ın mesajlarına destek: Her adımı destekleriz
09:04 Cengiz Holding'in madenine karşı çıkan ekolojistlere soruşturma
09:03 Colemêrg'de ihlaller yıl boyu sürdü
09:00 01 OCAK 2025 GÜNDEMİ
31/12/2024
23:38 UNICEF: Gazze’de bebek ve çocuklar ölümle karşı karşıya
22:24 Elektrik hizmet bedellerine zam
22:18 Kompanya Gizingî Berbeyan Prodüksiyon şirketi kapatıldı
21:21 Bafil Talabani’den yeni yıl mesajı
20:11 Kayyım Êlih’te 6 işçiyi içten çıkardı
19:54 ABD ve İngiltere'den Yemen'in başkenti Sana'ya hava saldırıları
19:48 DEM Parti Gençlik Meclisi Sözcüsü Güvercin gözaltına alındı
18:42 Katledilen gazetecilerin fotoğraflarını paylaşan 2 kişi tutuklandı
17:34 Kayyım protestosunda tutuklanan 2 kişi tahliye edildi
17:30 DİSK Genel İş’ten 9 işçinin işten çıkarılmasına tepki
16:52 KNK Süleymaniye’deki temasları sürüyor
16:29 Şerife Muhammedi hastaneye kaldırıldı
16:19 Tahliyesi 2 kez engellenen tutsak cezaevinden çıktı
16:06 16 vekil hakkındaki 26 fezleke Meclis'te
15:25 Ahmet Nesin hakkında yakalama kararı
15:23 Deniz Poyraz mezarı başında anıldı
15:17 Sınırdaki direnişte Abdullah Öcalan'ın mesajlarına destek
15:08 Serav’da Kadın Yaşam Merkezi açıldı: Yeni yaşamı kuracağız
15:05 Bahçeli: Ortada açılım diye bir süreç yoktur
14:45 ‘Gün Öcalan'ın mesajı etrafında birleşme günüdür'
14:27 Kayyım 9 kişiyi işten attı
14:01 Hukukçulardan son zamanlarda artan işkencelere tepki
13:59 Aram yayınevinden 17 kitap
13:36 IFJ: 2024'te 122 gazeteci öldürüldü
13:14 Biradost kırsalına hava saldırısı
13:11 Uluslararası Af Örgütü: Gazetecilere dönük ihlaller araştırılmalı
12:49 Kobanê-Pirsûs sınırındaki nöbet 9’uncu gününde
12:08 Qereqozak Köprüsü ve Sirîn kavşağı bombalanıyor
11:58 32 yıllık tutsaklığın ardından memleketinde
11:17 Ömrünü mücadeleye adayan Baysoy yaşamını yitirdi
11:02 DEM Parti'den yeni yıl mesajı
10:21 OHAL Komisyonu'nun kararları 'inek dağa kaçtı' tekerlemesine döndü!
10:16 KCK: Önderliğimizin görüşleri yeni yılda mücadele pusulamız olacaktır
09:31 Meteoroloji’den sağanak uyarısı
09:26 Heskîf yok edildi, yenisine uğrayan yok
09:25 Mele Bilgin: Barış ve demokrasi olursa ülke kalkınır
09:24 Barışa Çağrı imzacıları: İmralı görüşmesi tüm taraflara mesaj niteliğinde
09:16 Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için 1 buçuk yıldır nöbetteler
09:13 Mandela'dan Öcalan'a küresel özgürlük kampanyası
09:09 Türkiye'den Suriye'ye: Aleviler hep hedefte
09:08 Yasak ve sansür üretimi durduramadı
09:00 31 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:45 DEM Parti Gebze İlçe Eşbaşkanı Yıldız gözaltına alındı
08:10 Gazze'de bebekler soğuktan donarak ölüyor
30/12/2024
23:34 Fransa Adalet Bakanlığı’na ‘Paris Katliamları’na ilişkin mektup
22:55 İzmir'de şüpheli kadın ölümü
22:28 PYD Kadın Meclisi: Suriye’nin geleceği için en uygun model Özerk Yönetim
21:05 Besê Hozat 28 Aralık görüşmesini değerlendirdi
20:54 Tutsak gazetecilere özgürlük çağrısı
20:22 Elkê’de yolu açmaya çalışan ekibin üstüne çığ düştü
19:12 Siyasi tutsak Serunaz Ahmedi tahliye edildi
18:42 İngiltere'de Başbakanlığa Suriye'deki saldırılara ilişkin mektup
18:34 Temizlik yaparken zehirlenen kadın yaşamını yitirdi
17:21 194 askerin yargılandığı davada mütalaa sunulacak
16:59 Kürdistanlı kadınlardan Trump ve BM’ye 'Özerk Yönetim' mektubu
16:49 Türk-İş: Açlık sınırı 21 bin, yoksulluk sınırı 68 bin TL
16:32 Alevilere hakarette bulunan kişi hakkında suç duyurusu
16:13 Jandarma istedi mahkeme jet hızıyla erişime engelledi
16:01 32 yılın ardından özgürlüğüne kavuştu
15:37 Tutsak gazetecilere kitap gönderildi
15:27 Saliha Aydeniz: Süreç Rojava’nın statüsünün tanınmasıyla başlar
14:58 Mehmet Öcalan: Görüşmeler devam etmeli
14:43 Kobanê sınırından seslendiler: Öcalan'ın mesajına sahip çıkalım
14:41 Zeynep Aslan için taziye kuruldu
14:19 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
14:01 Bölge barolardan Zeydan davası açıklaması
13:44 WMO'dan 2024 raporu: İklim krizi dünyayı etkisi altına aldı
13:38 Bakanlık Nevzat Bahtiyar kararına itiraz edecek
13:24 TJA: İmralı görüşmesi irade gücünü ortaya koydu
13:18 İzmir Barosu’ndan ‘tehditlere’ karşı suç duyurusu
12:57 Avukatlar İmralı’ya gitmek için başvuruda bulundu
12:31 2024 çatışma bilançosu
12:29 Tutsaklardan Rojava’yı sahiplenme çağrısı
12:01 DEM Parti: Yeni yılda kapsamlı açıklama yapacağız
12:01 Abdullah Öcalan’ın mesajları gazete manşetlerinde
11:59 Şam'da Türkiye oyunları
11:54 Etiyopya’da kaza: En az 71 kişi yaşamını yitirdi