XARPÊT- Dep Doğa ve Kültür Festivali'nde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısına değinerek, "Yeniyi kurmak için bu çağrıyı sahiplenmeliyiz. Önümüze konulan ‘kandırılıyor muyuz?’ kaygısının önüne geçmek için el ele, omuz omuza bu mücadeleyi büyütmek durumundayız" dedi.
Xarpêt’in Dep (Karakoçan) Belediyesi, Kiğı-Karakoçan-Adaklı-Yayladere-Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve KültürDerneği (KAYY-DER), Karakoçan Dernekler Federasyonu ( KAR-DEF) ve Avrupa Karakoçanlılar Derneği (AV KARDEP) öncülüğünde düzenlenen 2’nci Dep Doğa ve Kültür Festivali 2’nci günde konserle sona erdi. Konsere Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, DBP Kadın Meclisi, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), DEM Parti Xarpêt, Çewlîg il ve ilçe yöneticileri ve binlerce kişi katıldı. Konserde sık sık “Bijî Serok Apo” ve "Jin jiyan azadî” sloganları atıldı.
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, festivale emek veren herkese teşekkür etti. Bir araya gelişlerinin barışın sesinin yükselmesi ile daha coşkulu olduğunu ifade eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Her bir araya gelişimiz inkarın ve asimilasyonun karşısında birlik olduğumuzun göstergesidir. Çok önemli bir zaman dilimindeyiz. Bu ülkenin yüz yıllık tarihinde, hukukunda, yasasında hiçbir şekilde tanınmayan Kürt halkı; yeniden bir başarıya imza atmakla karşı karşıya. Şubat ayından itibaren bu ülkede umutsuzluğun yerine umut, bu ülkede savaşın yerini onurlu bir barış, bu ülkede hukukun ve adaletsizliğin yerine gerçek bir adaletin olabileceğine inandıran bir çağrıyla karşılaştık. Kürt halk önderi Sayın Öcalan'ın 27 Şubat'ta yapmış olduğu çağrı umuda, özgürlüğe, birlikte ortak yaşamadır. Yapmış olduğu çağrı en çok da bugün burayı dolduran gençleredir. Diyoruz ki Dep en çok sürgün yaşayan yer en çok göç veren yer. Niye? Bir insan kendi dilini kullandığı için kendi hakkını hukukunu aradığı için göç etmek zorundaysa bu ülkede, bu ülkede bir sorun var. Bakın, binlerce Karakoçanlı, binlerce Bingöllü, göç etmek zorunda kaldı. Gençlerimiz özel savaş politikalarıyla uyuşturucuya bulaştırılıyor. Kadınlar, genç kadınlar fuhuşla baş başa bırakılıyor. Kürdistan'da yürütülen bu politikaya karşı en çok kadın arkadaşlarımızı ve gençlerin uyanık olması, şiar olması, bunun karşısında durması gerekiyor” diye konuştu.
‘YAŞAMI VE GELECEĞİ BİRLİKTE KURMA ÇAĞRISI'
Çiğdem Kılıçgün Uçar, şöyle devam etti: "27 Şubat çağrısında barıştan vazgeçmeyen Kürt halkı, barış mücadelesinden hiç vazgeçmeyen Kürt hareketi ve bunu Rojava'da ilmek ilmek ören Kürt halkının onurlu evlatlarının ruhu vardı. Anayasada ülkenin asli kurucusu olan Kürt'lerin, Aleviler’in haklarının ve inançları yok sayılıyor. Ulus devletin tekçi gömleği giydiriliyor. O gömlek patladı. O gömlek yırtıldı. Artık Türkiye'nin çokluğu, Türkiye'nin zenginliği bu ülkenin geçmişteki mirası o gömleğe sığmıyor. Yeni bir gömleğe, yeni bir forma, yeni bir yaşama ihtiyacımız var. İşte Sayın Öcalan'ın çağrısı yaşamı ve geleceği birlikte kurma çağrısıdır. Sadece Kürt halkına değil bu ülkede ezilen bütün halklara ve inançlara çağrısıdır.
Kadınların her gün erkekler tarafından katledildiği bir ülkeye mecbur bırakılmaya çalışılıyoruz. Halbuki yanı başımızda Rojava'da kadınlara özel yasanın olduğu, kurucusu olduğu ve bütün mekanizmalarıyla, sesiyle, sözüyle, kimliğiyle var olduğu bir sistem var. Peki Suriye'de Kürt halkının bin bir emekle elde etmiş olduğu kazanım neyle karşı karşıya? On yıllarca mücadele ettikleri IŞİD zihniyetini taşıyanlara biat etmesi isteniyor. Etmediler, etmeyecekler. Geçici hükümetin var olduğu dönemden bugüne Aleviler, Dürziler, Kürtler, herkes aynı zorbalıkla ve şiddetle karşı karşıya kalıyor.”
‘ÇAĞRIYI SAHİPLENMELİYİZ’
Yaşanan katliamlara karşın Türkiye’nin diğer ülkelerin, Ortadoğu için yeni bir şey söylemekten uzak olduğunu, Ortadoğu'ya ve Türkiye'ye yeni bir şey söyleyenin Kürt özgürlük hareketi olduğunu vurgulayan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Ortadoğu'ya ve Türkiye'ye yeni bir şey söyleyen Kürt Halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'dır. Yeniyi kurmak için bu çağrıyı sahiplenmeliyiz. Önümüze konulan ‘kandırılıyor muyuz?’ kaygısının önüne geçmek için el ele, omuz omuza bu mücadeleyi büyütmek durumundayız. Kimin için? Cezaevinde rehin tutulanlar, barışın umudunu büyütmek adına her türlü riski göze alan Kürt halkının evlatları için. Dep’te hem Mazlum Doğan'ın hem de Mehmet Hayri Durmuş'un mirası her zaman bir ışık olmaya devam etti. Dep’i hiçbir zihniyete teslim etmeyeceğiz.. Amed'i hiçbir zihniyete teslim etmeyeceğiz. Tam tersine o zulmün ortasından barışı, adaleti, hukuku ve özgürlüğü hep birlikte çıkaracağız” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Mümtaz Sokak, Kewe, Erkan Top, Dilan Top ve Mikail Aslan sahne aldı. Konser çekilen halaylarla son buldu.